Gazeteci-Yazar Orhan Karakaş'ı memleketi Osmaniye'de ağırlayarak röportaj veren Kundakçı, siyasetin tarih sayfaları, günümüz siyaset zemini ve gündeme ilişkin bazı konularda önemli değerlendirmelerde bulundu. Karakaş'ın sorularını yanıtlayan Kundakçı, Türkiye'yi yönetmenin zor olduğunu söyledi.
Osmaniye il olduktan sonra iki değerli şahsiyetin vefatı, Osmaniye'nin kaderini değiştirdi diyen Kundakçı, "Bir tanesi rahmetli Musa Şahin'in ölümü ile Osmaniye il olma hakkını kazandı. Bir tanesi de rahmetli Alparslan Türkeş Beyefendinin ölümü ile Türk siyaset ve devlet hayatı Osmaniyeli bir genel başkan kazandı" dedi.
Yaklaşık olarak 18 yıldır merkezi idare hizmetlerinde biraz aksamaların olduğunu altını çizen Kundakçı, bu durumun AK Parti ve MHP ittifakı ile rahatladığını belirtti.
Karakaş'ın erken seçim söylentileriyle ilgili sorusunu da yanıtlayan Kundakçı şunları söyledi:
KARAKAŞ: MEHMET BEY BİZLERİ MEMLEKETİNİZ OSMANİYE'DE AĞIRLIYORSUNUZ. KALEM MEDYA'YA RÖPORTAJ VERDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUZ. İLK SORUM MEMLEKETİNİZ İLE İLGİLİDİR. OSMANİYE SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR? TARİHİ NEDİR? İL OLUŞU NASIL OLDU? İL OLDUKTAN SONRAKİ SEÇİMLER SÜRECİNİ NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?
Öncelikle Kalem Medya olarak sizleri Osmaniye’de görmek memnuniyet vericidir. Hoş geldiniz. Şeref verdiniz. Bizlere bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Osmaniye ile ilgili söyleyeceklerime gelince de şunu söyleyebilirim. Osmaniye yaklaşık olarak 200 yılık bir şehirdir. Kuruluşunda bizim de dedelerimizin önemli rol aldığı, genç küçük bir şehirdir. 1938 yılında Hatay’ın Atatürk tarafından Osmaniye’ye katılmasından sonrasında Cebeli Bereketi Osmaniye Vilayeti iptal edilerek vilayet hakkı Adana’ya verilmiş ama bu sırada da Osmaniye’nin bir kısım toprakları ve insanları Hatay vilayetine katılmıştır. Erzin, Dörtyol, İskenderun, Ayas gibi yerler Hatay’a katılırken, İslâhiye ve Kömürler gibi yerler de Gaziantep’e katılmıştır.
1994 yılında benim de ilçe başkanı olduğum yıllarda, seçtiğimiz belediye başkanımız rahmetli Musa Şahin'in ölümü ile 3 Kasım 1996 tarihinde mahalli idare seçimleri yapılmış, rahmetli Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller Hanımın hükümet olduğu Refahyol Hükümeti yani 54. Hükümet döneminde Osmaniye il yapılarak, 3 Kasım 96 seçimlerine gidilmiştir. O seçimleri Rahmetli Erbakan'ın partisi kazanmış ve Mehmet Gürbüz isimde bir arkadaşımız belediye başkanı olarak seçilmiştir. 1999 sonrasında tekrar Milliyetçi Hareket Partisi seçimleri kazanarak hizmetlerine devam etmektedir.
KARAKAŞ: OSMANİYE İL OLDUKTAN SONRA HAK ETTİĞİ HİZMETLERİ ALABİLDİ Mİ?
Osmaniye il olduktan sonra iki değerli şahsiyetin vefatı, Osmaniye'nin kaderini değiştirdi. Bir tanesi rahmetli Musa Şahin'in ölümü ile Osmaniye il olma hakkını kazandı. Bir tanesi de rahmetli Alparslan Türkeş Beyefendinin ölümü ile Türk siyaset ve devlet hayatı Osmaniyeli bir genel başkan kazandı. Dolayısıyla 1999 yılında yapılan mahalli seçimler ile milletvekilliği genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi hem mahalli idareler seçimlerinde hem de merkezi idare seçimlerinde başarılı oldu. Yani 21 dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve 57 Cumhuriyet Hükümeti'nde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bahçeli Bey'in himayesinde bizler Osmaniye'ye çok ciddi hizmetleri gelmesini delalet ettik. Sayın Devlet Bahçeli'nin himayesinde Osmaniye'nin bütün alanlarda bütün sektörlerde hizmet görmesini temin ettik. Dolayısıyla Osmaniye Kamu yatırımları açısından o yıllarda çok büyük bir hamleler yaptı.
Bizim hükümet olduğumuz, milletvekili olduğumuz günlerde Osmaniye iller arası kalkınmışlıkta 80'inci sırada iken bizim dönemimizde bu sıra 52'lere kadar getirildi.
KARAKAŞ: AK PARTİ MHP İTTİFAKININ YEREL HİZMETLERDE KATKISI OLDU MU?
AK Partili yıllarda, yaklaşık 18 yıldır merkezi idare hizmetleri biraz aksadı.
15 Temmuz darbesine kadar AK Parti MHP'li belediyeleri de biraz ezdi. Ama 15 Temmuz'dan bu yana belediye başkanlarımız biraz daha rahatladılar. Bazı hizmetleri artık daha rahat şekilde alıyoruz.
Cumhur ittifakı 24 Haziran 2018 seçimleri itibariyle Osmaniye'de kendini hissettirdi. Gerek merkezi idare hizmetleri gerekse de mahalli idare hizmetleri, Sayın Devlet Bahçeli'nin memleketi bir müddet ihmal edilen hizmetleri yeniden görmeye başladı.
KARAKAŞ: AK PARTİ VE MHP İTTİFAKINA NASIL BAKIYORSUNUZ?

Milletvekilliği yaptığımız dönemde anayasa komisyon üyeliği yaptık. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devleti anayasasını ve devletlerin anayasalarını iyi bildiğimiz kanaatindeyiz. Demokratik parlamenter sistem insanların bulduğu en güzel yönetim biçimlerinden biri sormakla beraber, 1960, 1970 ve 1980 ihtilallarıyla yapılan anayasa değişiklikleri gerekmez yere yapılan birçok anayasal kurumlardan dolayı hükümetler hizmet yapmakta zorlanmaktalar. Dolayısıyla demokratik parlamenter sistem tıkanmış durumdadır.
Sayın Devlet Bahçeli'nin teklifiyle partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş bugünün şartlarında doğrudur. Zaten referandumda da bu milletimiz tarafından kabul edilmiş bir yönetim biçimidir. Bu yönetim biçimi devam etmelidir. Bu yönetim biçimi, demokratik parlamenter sistemden partili cumhurbaşkanlığı sitemine geçişle beraber partiler arası ittifaklar mecbur kalmıştır. Niçin? Hiçbir parti tek başına devlet başkanı seçebilecek durumda ve konumda değildir. Sistemden dolayı. Bu aslında partiler arası uzlaşmayı fikirler arası uzlaşmayı da beraberinde taşımaktadır. Bu yönüyle de faydalı bir yönetim biçimidir.
Bakın şimdi birbirine benzeyen HADEP, Cumhuriyet Halk Partisi, şimdilik İYİ PARTİ ittifak etmişlerdir. Ama yarın başka gelişmeler olduğunda Cumhuriyet Halk Partisi başka kimlerle ittifak yapacak bilemiyoruz ama HADEP'le ittifak yapması kesin. Bizim bildiğimiz Atatürk'ün kurduğu CHP, HADEPlileşmeye başladı.
KARAKAŞ: CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ PARTİLERİ İTTİFAK YAPMAYA ZORLUYOR MU?
Bu yönetim biçimi partileri ittifaka zorluyor. Çükü hiçbir parti yüzde elli artı bir oy alarak cumhurbaşkanını seçme hakkına sahip değildir. O sebeple cumhurbaşkanı seçecekse, o cumhurbaşkanı da hükümeti kuracaksa, diğer partilerle de anlaşmak zorundadır.
Malum 2018 yılı 24 Haziran seçimlerinde iki tane ittifak oluşmuştur. Bu ittifaklardan bir tanesi Millet İttifakı diye bildiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi HADEP ve İYİ PARTİ'dir. Diğeri ise Cumhur İttifakı diye bildiğimiz Ak Parti, MHP ve Büyük Birlik Partisi'dir.
KARAKAŞ: BUGÜNÜN SİYASET ZEMİNİ İLE DÜNÜN SİYASET ZEMİNİ ARASINDA NE GİBİ FARKLILIKLAR VARDIR?
Türkiye Cumhuriyeti devleti Allah vergisi bir coğrafyada kurulmuş bir devlettir. Binlerce yıldır biz bu coğrafyanın çocuklarıyız. Kıyamete kadar da bu coğrafyada kalacağız. Ama bu coğrafyada yaşamak öyle kolay değil. Dünyanın en önemli on beş tane sorusunun 13 tanesi doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle alakalıdır. Dolayısıyla dünyanın gelişmiş bütün ülkeleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinden coğrafyanın hesaplarını yapmaktalar.
Bu ülkeyi yönetmek kolay değil. Siyaset yapmak kolay değil. Dolayısıyla hangi parti iktidara gelirse gelsin bu zorlukları yaşayacaktır. Amerika'yla iş birliğinde siyaset yaparsanız karşınızda İngiltere'yi, Fransa ile iş birliği yaparsanız Almanya'yı, Rusya ile iş birliği yaparsanız Çin'i karşınızda bulacaksınız.
KARAKAŞ: SINIR ÖTESİ OPERASYONLARINI, KALDI Kİ EN SON BARIŞ PINARI HAREKÂTINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Jeopolitik ve stratejik önemi, dünyanın bütün devletlerini Türkiye üzerinden birçok arayışlara sevk etmektedir. Dolayısıyla bu ülkeyi yönetmek kolay değildir. Bugünlerde yaşanan sınır ötesi operasyonlarımızda da bunların izdüşümlerin görüyoruz. Bir taraftan Amerikalılar 1200 kilometreden gelmişler. Bir taraftan Ruslar gelmişler. Bir taraftan İngilizler coğrafyadadır. Bir taraftan Almanlar coğrafyadadır. Biz o coğrafyaya girdiğimizde de siz orada ne yapıyorsunuz diyen içerideki muhalefet var. Bunları iyi anlamak lazım, iyi yorumlamak lazımdır. O coğrafyaların hepsi bizim. En son Meclisi Mebusanın aldığı kararı misakı milli sınırlarını yeniden kazanmak zorundayız. Bunun mücadelesini yapıyoruz.
KARAKAŞ: SON SİYASİ GELİŞMELERİ NASIL BULUYORSUNUZ?
Ak Pati'de geçmişte siyaset yapmış bazı arkadaşlar Ak Parti'yi bölüp yeni bir siyasi yapılanma içine girme çalışmasındalar. Eğer böyle bir çalışmayı kuvvetli bir şekilde yaparlarsa Ak Parti biraz zayıf düşerse, yapması gereken şey zannederim MHP'yle hükümet ortağı olmak olur. MHP'nin desteği devam eder. Ama bu sefer başka ittifaklar oluşur.
Diyelim ki CHP, HADEP ve bu yeni kurulacak olan siyasi partiler millet ittifakını oluşturursa, bir bakarsınız Ak Parti, MHP ve İYİ PARTİ ittifakı oluşabilir. Bu hallerde Abdullah Gül Bey ile Tayyip Erdoğan Bey, cumhurbaşkanlığı mücadelesi yapabilirler.
KARAKAŞ: SAYIN MİLLETVEKİLİM SON SORUM DA ERKEN SEÇİM SÖYLENTİLERİYLE İLGİLİ OLACAK. SİZ DENEYİMLİ BİR SİYASETÇİ OLARAK BİR ERKEN SEÇİM BEKLİYOR MUSUNUZ?
Bu işaretleri görüyoruz. 2020'nin Nisan ayında bir seçim öngörüyorum. Kısa bir süre diyeceksiniz evet çok kısa bir süre söyledim. Artık Türkiye'de seçimler 45 günde yapılabiliyor.
(RÖPORTAJ: ORHAN KARAKAŞ)
